Gıda fiyatlarının giderek yükselmesi, yoksulluğun artması temel gıda maddelerine olan erişimin zorlaşması büyük toplulukları sanal dünyada yaşayacakları hazlara itiyor. Bir tarafta Tarım 5.0 ile iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden tarımı arındırma çabaları bir tarafta satın alınamayan gıdalara sanal gerçeklikte sahip olma arzusu. Cennete kurulmuş fırınlar, bir gözlük kadar yakın ekmekler çok uzakta dediğinizi duyar gibiyim. Kuzey Kore’nin sanal tarım müzesi kurduğunu hatırlatmak isterim.
Zor zamanlardan geçiyoruz. Ekmek fiyatları en son Hititler zamanında bu kadar artmıştı. 18 Şegel’e bir ev, 1 Şegel’e bir ekmek alınabiliyordu. Hititler ekmeğe en çok değer veren uygarlıkların başında geliyordu oysa. Girdi maliyetleri, navlun, fırıncılığın itibarı hepsi ekmeğin değerini biçmede önemli unsurlardı. Şimdilerde “geleceğin altını buğday” ironisi neyse “Hititlerde altın ekmek” ironisi aynı anlama geliyordu. Ekmeği soylular, cemiyet kutlamalarında, bayramlarda, gerek Tanrılara gerekse soylulara hediye olarak sunuyorlardı. Hitit uygarlığının temelinde tarımsal güç ve halkın karnını doyurma yatıyordu.
Soyluların ekmeği yeniden zenginin oldu. Yoksula kalan, metaversefarm / metaversefood / metaverseagrıculture / metaverseoven. Metaverse fırın karın doyurur mu, orada ekmek fiyatları yüksek mi cevaplanması gereken başlıca sorular.
İki soruyu cevapladığımızda devletlerin “sosyal maaş” problemini de çözmüş olacağız. Hatırlarsanız “sosyal maaş” değer üretemeyen işsizlere devlet tarafından ödenen işsizlik maaşı benzeri bir projenin parçasıydı. Bir bakıma işsiz güçsüzlerin çevresine zarar vermeden yaşamasına olanak veren yaşam standardıydı.
Benzer çalışmalar geçmişte de yapılmıştı. Yoksul halk isyan etmesin, meşgalesi olsun diye Mısır Kralları Tutankamun ve Ramses Piramitleri yaptırmıştı. Göbeklitepe’nin gizemi de çoğalan topluluğu bir arada tutmak için tasarlanmış mimari ve ruhani bir projede gizlenmişti.
Yoksullara yokluklarını hissettirmeme projesi. Binlerce yıldır zenginler ve yoksullar arasındaki mücadelenin ruhunda gizli. Her dönem farklı argümanlarla yönetiliyor.
Plazalardan beklediği doyumu bulamayanların Ferrari’sini sattığını zaten biliyoruz. Satamayanlar arafta seyre dalarken şimdilerde zenginler gastronomcilik oynarken kendilerine yeni haz kaynakları yaratıyorlar. İsteyene antik zamanlardan kalma el değmemiş ormanlarda mantar safarisi isteyene kültüre alınmamış bitkilerle zamansız sofralar. Yoksula kalan sanal gerçeklikte karın doyurmaca.
KORKU AKIL KATİLİDİR
Yeryüzündeki ilk haz nesnesi hiç kuşkusuz bir parça ekmekti. Un – su, bu kadar basit malzemelerim aşkla mayalanıp, açlığı kusursuz tatmin eden bir yiyeceğe dönüşmesi insanın varlığından bugüne ona yaşam serüvenine tanıklık etmesi akıl almaz bir mucizeydi. Tat belleğimize ilişen ilk lezzet olan tahıl tadı bugünlerde mitokondriyal Havva dediğimiz ilk atalarımızdan bize kalan kusursuz tat mirasının eşsiz parçası. Onun için zengin yoksul fark etmeksizin dünyanın neresinde olursak olalım ortak tat belleğimizin en kıymetli parçası ekmek. Aynı tat belleğinin gölgesinde keyifle buluşuyoruz dünya sofralarında. “Korku akıl katilidir” diyen modern zaman öğretileri insanlığın açlık korkusunu sindirmede ekmeği her dem kullanıyor.
İktisat “sınırsız isteklere, sınırlı kaynaklarla” çözüm bulmakla başlar işe. Komünizm, kapitalizm gibi sayısız yöntem insanlığı adil şekilde doyuramamış olacak ki yeni doyum noktası metaverse fırın. Gerçek hayatta sahip olamadığımız, denemeye korktuğumuz, ahlaki ve kültürel nedenlerle vazgeçtiğimiz her şey sanal gerçeklikte.
Metaverse fırında yapacağımız ekmeğin sınırı hayallerimiz kadar. İstediğiniz her tadı ekmeğe ekleyebilirsiniz. Uzakdoğulu fırıncıların artizan ekmeğe getirdikleri kişiselleştirme boyutu çoktan demode oldu. Onun yerine yerel ve yerel olmayan her türlü tarımsal ürünlerle sanal gerçeklikteki fırınınızda pişireceğiniz ekmeklerle tüm dünyaya ekmek ihracatı yapabilirsiniz. Metaversede deneyip sipariş vermek. İster ekmek yap ister dene, istersen sipariş ver.
Ekşi mayalı endüstri 4.0 ekmek fabrikalarının bile sektörde kendine yer bulamadığı bir dönemde sanal fırının şansı ne kadar olur bilinmez. Ama ekmek fiyatlarının 10 TL’yi zorladığı son günlerde karnımızı metaverse dışında doyuramayacağımız kesin. İnsanlık; türünün geleceği için her türlü haz kaynaklarının merkezi metaverse dünyasının kapılarını cesaretle zorlayacaktır.
Mahallenin en iyi fırını olamayabilirsiniz, belki masterchef hayalinizi gerçekleştiremediniz. Metaversede şansınızı denemeye ne dersiniz. Haz koleksiyonerlerine hazırlayacağınız tat kompozisyonları ile dünyanın her yerinden insanlara ekmek satabilirsiniz. Gerçek hayata tutunmayanların kendini var edeceği, yokluklarını unutacağı yer tek kuponla girişin olduğu sonsuz mutluluğun kaynağı metaverse.
SANAL DÜNYANIN YAPABİLDİKLERİ
Gidilecek restorana önceden bir tur yapmak, denemeye korktuğumuz lezzetleri tatma, vakitsizlikten gidemediğimiz tatillere gitme ve istediğimiz restoranlarda yemek yeme. Ya da antik meyvelerin tadına bakma, balta girmemiş ormanlarda tıbbi aromatik safarisine katılma, kültüre alınmamış bitkiler ile kendi tat hafızanı yaratma. Sanal dünyanın yapabildikleri beynimizin sınırı kadar.
Ekmekçiliğin geleceği için bulunmaz bir fırsat yerel malzeme ve kişisel hayal dünyanız ile oluşturduğunuz ürünlerinin performanslarını dünyanın dört bir tarafından tüketiciye sunmak. Beğenilen ürünleri gerçek hayatta pazarlamak. Sanal gerçeklik elini korkak alıştırmayanlara bulunmaz fırsatlar sunuyor. Binlerce yıllık Hitit ekmekler, Göbeklitepe’deki ilk ekmek, Mayasız Pesah ekmeği, İsa’nın son akşam yemeğindeki ekmek, Osmanlı’nın Has fırınlarında pişen Has ekmek her biri geleceğin metaverse ekmek çeşitleri.
Un kurdu, tek hücreli canlı ve alglerle zenginleştirilmiş ekmekler, baharatlarla sonsuz tat kombinasyonları, mantar ve köklerle lezzet katılmış ekmekler hepsi ve daha fazlası yeniçağın metaverse pazar yerinde açacağınız dükkânda satışa çıkmak için sırasını bekliyor.
Çünkü metaverse aleminde caddeler çok geniş istediğin yere fırın açabiliyorsun, alışveriş merkezleri boşlukta aşkla mayalanan hamurlar her yerde. Dijital konserler, merkeziyetsiz finans, sanat eserleri her biri fırından çıkan sıcacık bir dilim ekmeğin kokusunda dünyanın dört bir tarafına ulaşabiliyor.
Orada sağlıklısı, sağlıksızı ekmeğin her türü bir tık kadar yakın. Zengine dünya nimetleriyle tatlandırılmış ekmek, yoksula getto tarzı ekmek hapı. Sabah kahvaltısına Kastamonu kül ekmeğiyle günaydın demek, seyrü seferden dönene sıkı Ladin ekmeği, kutlamaya bazlama arası etsiz hamburger.
Metaverse fırında Güney Amerika’da bebek ekmeği yapımı ritüeline katılmak, ya da Mars fırınında yufka açmak gastronominin derin dehlizlerinde farklı ekmek kültürlerini deneyimlemek.
Tarım, gastronomi, ekmekçilik gibi farklı alanlarda kariyer yapmak isteyenlere, çocuklarda tarım ve gıda farkındalığı yaratmaya, ekmeğin geleceğini merak edenlere şimdilerde trend metaversede fırın açmak.
Gıda fiyatlarının giderek yükselmesi, yoksulluğun artması temel gıda maddelerine olan erişimin zorlaşması büyük toplulukları sanal dünyada yaşayacakları hazlara itiyor. Bir tarafta Tarım 5.0 ile iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden tarımı arındırma çabaları bir tarafta satın alınamayan gıdalara sanal gerçeklikte sahip olma arzusu. Cennete kurulmuş fırınlar, bir gözlük kadar yakın ekmekler çok uzakta dediğinizi duyar gibiyim. Kuzey Kore’nin sanal tarım müzesi kurduğunu hatırlatmak isterim.
Metaverse; Z ve Alfa kuşağına tarım ve yemek tarihini anlatmak, tarımsal bilinç ve gıda farkındalığı yaratmak, sanal müzelerde antik ekmekleri göstermek, akıllı çiftliklerde ekim yapmak, antik zamanlarda hasada katılmak hepsi sanal gerçekliğin bir varmış bir yokmuş ile başlayan masalları içerisinde. Kendi yemek ve ekmek masalınızı yaratmak dijital becerileriniz ve hayallerinizle sınırlı.
Hiç kuşkusuz sanal gerçeklik sadece keyif yapma deneyimleri üzerine kurulu değil; hayvansal ve bitkisel üretimde çeşitli yöntemlerle verimi artırma ve maliyetleri düşürme üzerine yoğun çalışmaların yapıldığı bir alan.
Tüm bu gelişmeler karşısında Mesopotamian metaverse fırını kurdum. Tarımın, ekmeğin merkezi Anadolu’ya saygı ve minnetle geleceğe ithafen. Metaverse karın doyurur mu diye seslenenlere koku ve tat transferinin bitmek üzere olduğu, duyguları iletmede son aşamaya gelindiğini hatırlatmak isterim. Çin’de CRISPR yöntemiyle tasarlanan bebeklerin 5 yaşına geldiğini hatırlatır metaverseye dükkân açanların kesin kazanacağını, buradan ekmek yiyenlerinde doyma hissini yaşayarak karınlarını doyuracağını söylemek isterim.