Yaz?n ortas?nda s?rt?nda deri ceketi, dalg?n bak??lar? ile bulvarda yol al?yordu.

?akaklar?na ak dü?mü?, dü?ünceli halinden çevresinde dola?an üç be? sokak köpe?ini bile fark etmemi?ti.

Bir ara s?rt?ndaki ceketi hafifletmek ister gibi havaland?rd?.

Bu s?cak günde deri ceketten vazgeçmemesi ne denli yaln?z oldu?unu gösteriyordu.

Arada bir parmaklar?na s?k??t?rd??? sigaras?ndan tüttürürken yava? ad?mlarla ilerliyordu.

Orta ya??n son demindeki deri ceketli bu adam? gözden kayboluncaya dek izledim balkonumdan.

Yava? yava? ?ss?zla?an sokakta lambalar k?rm?z? lo? bir ???k yay?yordu etrafa.

Rüzgâr fabrikalarda i?lenen taze çay kokusunu ta??rken bir yandan da radyoda kemençe e?li?inde yan?k yan?k Karadeniz türküleri çal?yordu.

Gecenin ahengini tek tük geçen araçlar bozarken ?ehrin üstüne karanl?k iyiden iyiye çökmü?tü.

?fil ifil esen rüzgâr günün bunalt?c? neminden sonra adeta uykular?m? kaç?r?yordu.

Ah hiç bitmeyen ?ehrin gürültüsü de olmasa.

Gecenin ilerleyen saatlerinde çöp kamyonu, sabaha kar?? sokak köpekleri, sabah da kepenk sesleri uykular?m? deliyordu.

C?rc?r böceklerinin sesi ile uyumak, ku? sesleri ve dere ??r?lt?lar? ile uyanmak istiyordum.

?ehir sizin olsun dercesine bu yaz s?ca??nda bütün kap?lar? kapatmak istiyorum.

Gürültü çekilmez oluyor çünkü. Temmuz 1995