Günümüz teknolojisinde yapay zekâ uygulamaları her geçen gün artmaktadır. Hemen herkesin farkında olmada yapay zekâ uygulamaları ile karşılaştığı, çeşitli analiz ve sınıflandırmalara maruz kaldığı bilinmektedir. Özellikle cep telefonlarının hayatımıza girmesi ile yapay zekâ uygulamaları da insan davranışlarını izler olmuştur. Özel hayatın gizliliği açısından oldukça sakıncalı olan bu uygulamalar; satış ve üretim planlamaları için oldukça faydalıdır. Hatta sağlık sorunlarımız için olmazsa olmazdır. İnsanların ilgi alanlarını, zevklerini, eğilimlerini, siyasi görüşlerini dahi takip eden bu uygulamalar kötü niyetli insanların elinde her zaman bir tehlikedir. Bu nedenle ülkeler özel hayatın gizliliği ile ilgili kanunlar ve düzenlemeler çıkartmıştır. 

Satış ve strateji için akıllı telefonlar ve arama motorları sayesinde insanların anlık nelere ilgi duyduğunu, neleri merak ettiğini alışveriş alışkanlıklarını tespit edebilmekteler.   Sosyal medya aracılığı ile # konular oluşturularak hangi konunun daha çok paylaşıldığı belirlenmektedir. Ülke yöneticileri bile bu verilerden yola çıkarak politikalar belirlemektedir. Giyilebilir teknolojiler ile insan vücudu sinyalleri, hareketleri izlenerek sağlık sorunlarının önceden tespiti gibi çok önemli uyarı noktaları oluşturabilmektedirler. Yine cep telefonu ve arama motorları sizin hareket ve seyahatlerinizi, hangi şehir ve ülkeleri hangi zamanlarda gezdiğinizi kayıt ederek güvenlik ve ya herhangi bir araştırma durumunda bu bilgilerden faydalanabilinmektedir. 

Askeri alanda yapay zekâ ve insansız hava/deniz vb. araçları kullanarak üstünlük sağlamaya çalışan ülkeler çoğalmıştır. Yapay zekâ ile çalışan savunma sistemleri ve silahlara ilgi her geçen gün artmaktadır. Tabii savunma sistemlerinin yanında saldırı sistemlerinde de yapay zekâ ve robotlar ön plana çıkmıştır. Robotlar günümüzde en çok teknoloji ve sağlık alanında kullanılmakta olup; taşımacılık, ulaşım ve üretim alanlarında da kullanılmaktadır. Özellikle üç boyutlu yazıcıların çıkması ile yine sağlık ve teknoloji alanındaki üretimler hız ve kalite kazanmıştır.

Yapay zekâ ve robotların hayatımıza daha fazla girmesi öncelikle insan istihdamını azalttığı için en büyük etkisi işsizlik üzerine olmuştur. Pazarlama, insan kaynakları ve üretim bölümleri istihdam açısından oldukça küçülmüşlerdir. Devasa bürolar yerine daha butik bürolar, iş yerleri tercih edilmektedir. Şirketler için bu büyük bir tasarruftur. Bunun yanında artan dünya nüfusunun en büyük sorunu işsizlik olmuştur. Gelişmeler göstermektedir ki gelecekte evden çalışma/home ofice uygulamaları daha da artacak, toplantılar sanal alanlar üzerinden gerçekleşecektir. Böylece yerden ve insan gücünden oldukça tasarruf edilecektir. İnanlar daha az toplu taşım kullanacak, daha az toplantı salonu kullanacak. Ama daha fazla internet, daha fazla veri alışverişi yapacaktır.

Bugün insan gücü ile yapamadığımız birçok işi robotlar ve yapay zekâ uygulamaları ile yapabilmekteyiz. Bu dünyanın gelişmesi için çok önemli bir olgudur. Aslında dünya kaynaklarının daha az tüketilmesi için de bu uygulamalar şarttır. İşe gitmek için, işyerlerini ısıtmak, aydınlatmak için harcanan enerjiyi bir düşünün. Ülkemizde sadece e devlet uygulaması ile elde edilen kâğıt ve emek tasarrufu yadsınamaz boyuta gelmiştir.

Böylece büyük verinin önemi her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Bu gün sosyal medya ağları ülke yöneticilerinin ve istihbarat örgütlerinin sahip olmak istediği en birinci alalardır. Bu bilgilerin kötü niyetli kişilerin eline geçmesi demek kişisel veri gizliliğinin ve ülkelerin güvenliğinin tehlikeye düşmesi deşifre olması demektir. Düşünün bir mutfak bıçağı ile meyve, sebze ve et ürünlerinizi kesip doğrayabildiğiniz gibi bir insana da saplayabilirsiniz. Bir çekiç ile inşaat işlerimizi görebilecekken bir insanın kafasını da patlatabiliriz. Bunca faydası olan bu teknolojileri tehlikeli olabilecek birkaç unsuru var diye yok sayamayız. Bu tamamen insanların eğitilmesi ve ülkelerin bu bilgiyi toplayanların sorumluluklarını kanun gücü ile sınırlandırmasına bağlı. Hatta evrensel kanunlar ile bu bilgiler güvence altına alınmalıdır.

İster istemez dünya bu iki kavram üzerinde yoğunlaşmış ve tüm imkânlarını bu alana kaydırmıştır. Bu kavramlar dünya dışına da çıkmış uydular ve yapay zekâ aracılığı ile uzay kontrol edilmeye başlamıştır. Küçülen dünyada ülke kanunları teknolojik gelişmelere artık yetmemektedir. Bu nedenle yapay zekâ ve robotlar konusunda da nükleer tehlike gibi uluslar arası kurallar konulmalıdır. Yoksa bu alanda öncü olan ülkelerin diğer ülkelere göre sağladığı üstünlük ilerleyen zamanda işgale kadar gidebilecektir. Ayrıca bu alanda öncü ülkeler her geçen gün diğer ülkelere nazaran daha da ilerlemektedir.

Yapay zekâ ve robotlar insan psikolojisini olumsuz etkilemektedir. Her yaptığımızın izlenmesi, kayıt edilmesi özgür insanın ruhuna aykırıdır. İnsan psikolojisi her yaptığının sorgulanmaması ister. Bunun için değil midir ki insanlar zaman zaman teknolojinin bile ulaşamadığı kırsal alanlara gitmek kafasını dinlemek ister. Akıllı ev, akılı saat, akıllı cep telefonu aslında insanı takip edip her yaptığını kayıt eden sistemler oldu. İster istemez uygulamaların dayatması ile kayıtlı dosya, fotoğraf, ses ve görüntüye ulaşabilmelerine izin vermek zorunda kaldığımız bir gerçektir. Durup dururken size cevap veren “Siri”ye ne demeli. İnternette aradığınız kelimelere göre size reklam sunan uygulamalar ise insanı bezdiriyor. Ziyaret ettiğiniz yerlere göre gelen reklamlara da ne demeli. Diş dolgusu için gittiğim dişçinin koordinatını haritadan eşleştiren yapay zekâ bana aylarca implant reklamı gösterdi. Kısacası yapay zekâ ve robot teknolojisi geliştikçe insan özgürlüğünü kaybediyor. Bir çeşit teknolojinin kölesi oluyorsunuz.